Uzak doğu benim için tüm dünya bir yana uzak doğu bir yana. İnsanlarına kültürlerine yemek alışkanlıkları hepsi benim için çok büyük bir keşif ve keyif kaynağı. Japonya ise kesinlikle çok özel bir ülke. Japonların çok farklı ve düşünceli bir millet olduğunu düşünüyorum. Dünyanın geri kalanından çok daha farklı bir düşünce sistemleri var. O yüzden bazen ürkütücü geldikleri de olmuyor değil. Her şeye rağmen japon edebiyatı her zaman çok sevdiğim bir edebiyattır.
Gelelim kitabımıza hikaye beni çok etkiledi ve şaşırttı o kadar sürprizlerle dolu ki ve o kadar dolu dolu bir kitap ki uzun zamandır bu kadar kaliteli beni düşünmeye sevk eden bir kitap okumamıştım. En son Umberto Eco'nun kitabında bu kadar etkilenmiş ve yazarın önünde saygıyla eğilmiştim.
Sahilde Kafka 15 yaşında bir gencin evden kaçma kararı almasıyla başlıyor. Kafka'yı annesi küçükken terk etmiş ve babasıyla yaşamaya çalışmış bir çocuk çalışmış diyorum çünkü aslında Kafka hep hayatta tek başına olmuş kimsenin ilgilenmediği ve umursamadığı bir çocuk. Ama evden kaçma nedeni babasının onun için söylediği bir kehanet. Bu kehanetle büyümüş ve bu kehanetten kaçmak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Bu nedenle bir otobüse atlayıp daha önce hiç duymadığı bir kasabada yaşama kararı alıyor ama yaptığı her hareket aslında onu kehanetine bir adım daha yaklaştırıyor. Kafka cephesinde bunlar sürerken 2. dünya savaşı yıllarına dönüyoruz. Japonya malumunuz Amerika ile savaşta zor yıllar her yerde bir olay kargaşa ve bir köy okulunda yaşanan inanılmaz bir olay. Öğrencilerin hepsi bir anda uykuya dalar ve teker teker uyanmaya başlar bir öğrenci hariç. Bütün çabalara rağmen o çocuğu uyandıramazlar. Neden çocuklar bir anda uykuya dalmış sonra hiçbir şey olmamı gibi uyanmışlardır yetkililer bu sorunların hiç birine cevap veremezler.
Hikayemiz bu şekilde 2 koldan ilerlerken bu hikayeler bir yerde öyle bir birleşiyor ki siz bile ne olduğunu anlamadan kendinizi hikayenin içinde buluyorsunuz. Kitap hayat hakkında o kadar güzel tespitlerle dolu ki ve tabiki müzikle. Yazarın en sevdiğim yönü hikayenin müzikle bezeli olması. Kafka'nın dinlediği müziklere diğer yan karakterlerin müzikle ilgili fikirleri ve adı geçen müzisyenler o kadar hoş bir harman oluşturmuş ki size tavsiyem elinizde bu kitap bir yanınızda bilgisayarınız adı geçen müzikler eşliğinde kitabı bitirmeniz. Çok çok keyif alacağınıza eminim.
Minik bir hatırlatma kitap gerçekten çok dolu eğer kafanız bilgi yüklemesine hazır değilse bu kitabı öyle araya sıkıştırıp okumamanızı tavsiye ederim. Kitaba kafa yormak ve onunla bütünleşmek ihtiyacı duyan bir kitap. Aylarca elinizde sürünürse asla bitiremez ve zevk alamazsınız.
Bu fotoğrafı görünce paylaşmak istedim çünkü kitapta kediler de yan karakter rolünde desem hiç de abartmış olmam :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder