25 Şubat 2015 Çarşamba

Pinocchio

    Bu sefer taze taze geldim hemen son bölümü izleyip soluğu blogumda aldım. Dizimiz gerçekte olmayan pinokyo sendromu adlı bir hastalık üzerine inşa edilmiş durumda. Bu hastalık şöyle ki; kişi yalan söylediğinde onu hıçkırık tutmakta dolayısıyla yalan söyleyememektedir.
       Hikaye odur ki Ki Ha Myung'un babası itfaiyecidir ve bir gün bir fabrikada yangın çıkar yangını söndürmek için oraya gittiğinde bir kaza olur ve emrindeki itfaiyecilerin hepsi hayatını kaybeder. İtfaiye şefinin ise ceseti bulunmamıştır ve basın onun bu felakete sebep verip kaçmaktan suçlamaktadır. Olaylar gittikçe çığırından çıkar ve bir ailenin parçalanmasına neden olur. Ki Ha Myung ise yaşlı bir amca tarafından evlat edinilir ve kimliğini gizleyerek büyür. Yetişkin olduğunda ise geçmişinin izini sürecek bir muhabir olacak ve hiç tahmin etmediği olaylarla karşılaşacaktır.






Dizinin oyuncu kadrosu bir şahane bal dudaklım Lee Jong Suk ve sevimlilik abidesi Park Shin Hye başrolde yan roller ise hep tanıdık simalar. Gelelim kısaca bir karakterleri tanımaya.



Ki Ha Myung/ Choi Dal Po rolünde Lee Jong Suk küçük yaşlarda yaşadığı bunca felaketle baş etmek için kendini yaşlı bir amcanın yanında gizler fakat planına dahil olmayan bir durum vardır bir gün onu evlat edinen amcanın oğlu kızıyla beraber çıkagelir ve Dal Po kendini yaşıtı bir kızın amcası durumunda bulur ama yıllar geçtikçe Cho İn Ha'ya aşık olacak ve işleri iyice içinden çıkılmaz duruma sokacaktır.



Cho İn Ha rolüyle Park Shin Hye Pinokyo sendromuna muzdarip olan bu hanım kızımız kendisi için en olmayacak meseleğe yani muhabir olmaya karar verir. Bu zorlu yol onu da geçmişiyle yüzleşmeye ve Dal Po ile olan ilişkisini epeyce zora sokacaktır.




Yoon Yoo Rae rolüyle Lee Yo Bi dizinin tartışmasız en komik karakteri. Davranışları,mimikleri o kadar eğlenceli ki gülümsemeden duramayacağınıza garanti veririm. Yoo Rae çılgın bir fan muhabir olmayı her şeyden çok istemektedir. Bu emeline ulaştığında da ortalığı karıştırmadan durmayacaktır.




Seo Bum Jo rolüyle Kim Young Kwang çok zengin bir şirketin veliahtı olan Seo Bum Jo In Ha'ya karşı ilgisi vardır. Bunun içinde her şeyi bir kenara itip muhabir olmayı ve In Ha'ya yakın olmayı amaçlamaktadır tabi onunda planladığı gibi gitmeyecek oldukça zorlu yollardan geçecektir.


İkili arasındaki uyum gerçekten çok güzel olmuş izlerken bu çifti oldukça sevimli ve samimi buluyor insan.



Dizinin kesinlikle en romantik sahnelerinden biri.


Dizimizin 3 şahane beyefendisi ;)





Ah en iyiyi en sona sakladım oldukça meşhur olmuş öpücük sahnelerinden biri bu diziden "toast kiss"






22 Şubat 2015 Pazar

The Martian

     Bu aralar kendimi kütüphaneme ve animelere boğmuş durumdayım. Aslında sizinle paylaşmak istediğim o kadar iyi kitaplar okudum ki bu aralar ama hepsinin yazısını yazacak kadar vaktim yok yeni başladığım seri beni bekliyor zira. Malum iyi hikaye beklemez amma velakin bu kitabı sizle paylaşmasam çatlardım. Kitabımız benim pek pek sevdiğim İthaki yayınevinin bize armağan ettiği bir kitap "Marslı". Yazarı Andy Weir bir bilgisayar programcısı ve sağlam bir bilim kurgu kurdu. Oldukça zeki bir adam olduğunu daha kitabın ilk sayfalarında fark ediyorsunuz. Romanın kahramanı Mark Witney gibi bir karakteri yazmak her babayiğidin harcı değil bence.

                   


İş bilim kurgu olunca otomatikman bir sempati ile yaklaştığım doğrudur fakat beni böylesine güldüren bir kitap henüz olmadı. Mark öylesine doğal ve eğlenceli bir adamki içinde bulunduğu durumdan en iyisini çıkartmaya çalışıyor. Bu kadar övdükten sonra kısaca konuyu anlatmak lazım tabi. NASA bir grup astronotu Mars'a keşfe yollar fakat orada yaşanan talihsiz bir kaza sonucu astronotlardan biri olan Mark yaralanır ve arkadaşları öldüğünü düşünerek kurallar gereği onu orada bırakırlar fakat Mark ölmemiştir ve bu koca kızıl gezegende tek başına kalmıştır hem de kısıtlı imkanlarla. Dünyada herkes onu öldü sanmakta ve Mark'ın hayatta kalması sadece kendi becerilerine bağlıdır. 



Hikayeyi de böyle anlatınca üzücü olaylar olacağını düşünmeyin Mark öyle bir adam ki içinde bulunduğu her durumdan kendine dalga geçecek bir yan buluyor.


Son olarak 2014'ün en iyi bilim kurgu  kitabı seçildiğini de belirtmeliyim. Kitabın tek handikabı bilimsel dilin sıklıkla kullanılması ama inanın hiç sizi rahatsız edici bir dil değil hikayenin akışına o kadar uygun ki sanki anlattığı şey çok sıradanmış gibi geliyor. Çok ciddi tabularınız yoksa eğlenceli ve eğitici bu kitabı okumanızı canı gönülden isterim.